Ülker yazısının başında, “İnsanlar birbirleriyle konuştuğunda, yazdığında, birbirini dinlediğinde, hatta okurken ortaya çıkabilecek sorunları tahmin bile edemezsiniz. Bunları tanımlamak ve açıklamak için kim bilir sizin dünyanızdan kaç düzine örnek verebilirsiniz. Aslen doğru iletişim ne kadar ender ve zor gerçekleşiyor. Dil becerilerimiz güçlü olabilir, ancak tüm iyi niyete rağmen iletişim çeşitli şekillerde raydan çıkabilir. Yanlış gidebilecek o kadar çok şey var ki…” derken Roger Kreuz’un yeni kitabından iletişim tüyoları verdi.
Ülker yazısında yazarla ilgili ise şu bilgileri verdi:
“Yazarımız Roger Kreuz yeni kitabında çok akıcı bir dille iletişimin sağlam ama aynı zamanda kırılgan olabileceğini ele alıyor. Kreuz, Memphis Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi’nde dekan yardımcısı ve psikoloji profesörüdür. Princeton Üniversitesi’nde bilişsel psikoloji alanında doktora yapmış; dil ve iletişim üzerine dört kitap kaleme almış (*). İletişim Kazaları isimli yeni kitabı ilgi çekici”
Yazısına “Özellikle sosyal medyada bazı haberlere ve hatta paylaşımlarımıza yorumları görünce gerçekten niye okuduklarımızı yanlış anlıyoruz, diye düşünüyordum, meğerse…” diye devam eden Ülker, şu bilgileri veriyor:
“Vücudumuzun ve zihnimizin çalışma biçimi iletişim sürecini etkiler. Bazı yanlış anlama nedenleri duyusaldır ve duyu organlarımızın çalışma biçiminin bir sonucudur. Bazıları algısaldır, zihnimizin gördüklerimizi ve duyduklarımızı yorumlama şekillerinden kaynaklanır. Bazı iletişimsel problemlerin ise bilişsel bir temeli vardır, hafıza ve düşünceye bağlıdır. Ayrıca sosyal ve kültürel faktörler önemli bir rol oynamaktadır.
İnsanlık ve iletişim birlikte gelişmiştir. Binlerce yıl boyunca insanlar tanıdıkları kişilerle yüz yüze etkileşimde bulundular. Ama bu son zamanlarda değişti. Teknoloji iletişimi her zamankinden daha ulaşılabilir kıldı.
Elektronik posta, cep telefonu mesajları ve sosyal medya paylaşımları iletişimi tamamen yeni bir düzeye taşıdı. Ama tüm bunlara rağmen etkili iletişim kurma becerimiz artmadı, hatta gerçekte daha kötüye gitti.
Roger Kreuz iletişimin bazen rayından çıkmasının birçok farklı nedeni olduğunu söylüyor. Bunlardan biri dilin kendisidir ve tabii kendi dili İngilizce’den örnekler veriyor. Ama bence bu her dile uyarlanabilir. İngilizce bir çok dil gibi açık ve net bir iletişim için tasarlanmamıştır, esasında diller tasarlanarak doğmaz. Bilakis İngilizce ses yapısını, dilbilgisini ve sözcük dağarcığını etkileyen bir dizi tarihsel tesadüfle şimdiki biçimini aldı. Mantık kurallarına bağlı olmadan organik olarak büyüdü. Kelimelerin hecelenmesi gibi bazı açılardan değişmezken, kelimelerin telaffuzu gibi diğer bazı yönlerden değişmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz birkaç on yılda, psikologlar, dilbilimciler ve diğer araştırmacılar, bilişsel bilim olarak bilinen çok disiplinli bir çerçeve oluşturdular ve teoride iletişimi birbirine bağlı bir dizi algısal, bilişsel, dilsel ve sosyal faktör olarak tanımladılar. Yanlış iletişime neden olacak unsurların farkında olmak, daha etkili iletişim kurmanın ilk adımıdır. Kreuz yeni kitabında bunların anlaşılmasına destek oluyor. Eğer yabancı diliniz İngilizce ise kitabı baştan sona okumanızı öneririm”
Yazarın önce referans çerçevelerinden başlayarak sırasıyla hataları bölümler halinde incelediğini belirten Ülker, 21 maddede yazarın anlattıklarını özetlerken iletişimle ilgili püf noktaları da aktardı.
Ülker, yazısının sonunda ise şu ifadelerde yer verdi:
“Son söz olarak, karışıklıklar, hatalar ve yanlış anlaşılmalarla dolu bir hayata mahkûm değiliz, aleyhimize işleyen bir iletişimsel engelin bulunduğu durumlardan kaçınmak ve uygun fırsat yaratmak veya kollamak zorundayız. Unutmayın, söz gümüşse sükut altın değerindedir. Sanırım bu yukarıda incelediğimiz iletişim hataları gerçekten bu ifadenin kanıtı. İletişim kurarken bir, iki, üç hatta dört kere düşünmek lazım..”
patronlardunyasi.com