Aşir Güler ve kursiyerlerinden görülmeye değer sergi; Ahşaba hayat verdiler

Ahşap oyma sanatçısı Aşir Güler ve kursiyerlerinin “Ahşap Oyma Sergisi’ Bostanlı Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu.

Sanatçı Güler, “Ahşap oymacılığı sanatı, kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında. Artık eskisi gibi ne bu işlerle uğraşan ustalar var ne de akademi dünyasında bu sanat alanıyla ilgili yeterli çalışmalar var. Dolayısıyla bu yönüyle bizim yaptığımız iş, kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat dalını, sanat alanını tekrar diriltmeye, geliştirmeye ve bu sanatı belli kitlelere ulaştırma gibi bir amacı hedefliyor” dedi.

Ahşap oyma sanatçısı Aşir Güler ve kursiyerlerinin “Ahşap Oyma Sergisi” Bostanlı Sanat Galerisi’nde açıldı. Ahşap oyma sanatının Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biri olan sanatçı Aşir Güler öncülüğünde gerçekleşen sergide, sanatseverler ustalıkla işlenen ahşap eserleriyle buluştu.
Sanatseverler, sanatın ahşap üzerindeki yansımalarını incelerken sanatçı Güler önemli açıklamalarda bulundu.

“AHŞAP OYMACILIĞINA İZMİR’DE BAŞLADIM”

Ahşap oymacılık sanatına 7 yaşında ‘ustam’ dediği abisi Tahsin Güler’in yanında İzmir’de başladığını söyleyen sanatçı Aşir Güler, “1973 Muş doğumluyum. Abimin evinin yanındaki atölyede bu işe başladım. Bir taraftan okula gidiyordum bir taraftan da ahşap işiyle uğraşıyordum. Askerliğe kadar ahşap işine devam ettim. Daha sonrasında kendi atölyemi açtım. Yaklaşık 40 senedir bu sanatla meşgulüm ve bu işi yapıyorum. Ahşap oymacılığı ve ahşapla ilgili gerek antika restorasyon işleri, gerek mobilya tarzı ve dekorasyon diyebileceğimiz alanlarda epey işler yaptım” dedi.

“KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN AHŞAP OYMACILIK SANATINI YENİDEN DİRİLTİYORUZ”
Ahşap oymacılığını özgün kılan temel unsurun insanın el emeğine ve el becerisine dayalı olduğunu vurgulayan Güler, “Ahşap oymacılığı kadim zamanlardan beri insanoğlunun uğraştığı bir alan. Dolayısıyla özellikle Anadolu kültürüne baktığımızda görebildiğimiz gibi çok eski tarihlerden beri işlenmiş, yapılmış ve günümüze kadar çok sayıda ahşap eserler gelmiş durumda. Örnek verecek olursam, en eski ahşap eserleri Selçuklular döneminde, beylikler döneminde yapılan işlerin olduğunu söyleyebilirim. Ahşap oymacılığı sanatı günümüze kadar gelmiş, devam etmiş. Fakat bugün artık  ahşap oymacılığı sanatı, kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında. Artık eskisi gibi ne bu işlerle uğraşan ustalar var ne de akademi dünyasında bu sanat alanıyla ilgili yeterli çalışmalar var. Dolayısıyla bu yönüyle bizim yaptığımız iş, kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat dalını, sanat alanını tekrar diriltmeye, geliştirmeye ve bu sanatı belli kitlelere ulaştırma gibi bir amacı hedefliyor. Bu da bizim için oldukça gurur verici” dedi.

“İŞLENEBİLİR EN GÜZEL AĞAÇ IHLAMUR”

Ahşap oymacılık sanatında daha çok, ıhlamur, ceviz, kiraz, kestane, maun gibi ağaçları tercih ettiklerini söyleyen sanatçı Güler, “Bildiğiniz üzere kurslar veriyorum. Bu kurslarımızda ilk etapta ıhlamur ağacı kullanıyoruz. Çünkü ıhlamur ağacı dokusu itibariyle işlenebilir. Yeni başlayan insanları üzmeyecek diyebileceğimiz güzel bir ağaç olduğu için Ihlamuru tercih ediyoruz. Belli bir aşamadan sonra ise ceviz, maun, kiraz, kestane hatta erik, elma, armut gibi meyve ağaçlarını da kullanıyoruz” dedi.

“DÜNYADAKİ KANUN SAZLARIYLA İLGİLİ EN DETAYLI ÇALIŞMALARI BİZ YAPTIK”

Ahşap sanatıyla ilgili farklı alanlarda çalışmalar ürettiğini söyleyen Güler, “Esasında benim ahşapla ilgili birkaç tane alanım var. Bir bildiğimiz şu anki ahşap oymacılığı. İkincisi kanun sazları ile ilgili çalışmalar. Yaklaşık 13-14 senedir bu kanun sazları üzerine epey çalışmalar yaptım ve bunların gövdelerine burgu tahtası dediğimiz bölgelerine işlemeler oymalar yaptık ve bunlar dünyanın birçok ülkesine ihraç edildi. Bu çalışmalar yaklaşık 75 ülkeye kadar gitti. Bunlarla ilgili epey iddialı çalışmalarım oldu ve sanırım gerek Türkiye’de gerek dünyada kanun üzerine en detaylı çalışmaları yaptık diyebilirim” dedi.

“BAYINDIR BELEDİYESİNE YAPTIĞIM RESTORASYON ÇALIŞMASI ÖDÜL ALDI”

Kanun sazlarının yanı sıra zaman içerisinde antika ve restorasyon işleri de yaptığını ifade eden sanatçı Güler, “4-5 tane Rum evinin İzmir’de restorasyonlarını yaptım. Bayındır Belediyesi’nin eski tarihi binasının bütün ahşap restorasyon işlerini yapmıştım. Yaklaşık 1,5 yıl sürmüştü. Benim için en önemli çalışmalarımdan biridir. Orada iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Zaten 2013 yılında Türkiye’deki en iyi restorasyon ödülünü almıştı” dedi.

“KADİR İNANIR’IN OYNADIĞI ‘KAPI’ FİLMİNDEKİ O ‘KAPIYI’ BEN YAPTIM”

Sanatçı Güler, bir diğer önemli eserini ise şöyle anlattı: “ Zaman içerisinde benim için çok kıymetli eserlerim oldu. Fakat bazılarının ayrı bir önemi oluyor. Mesela “Kapı” filmi vardı. Başrolde Kadir İnanır’ın oynadığı filme konu olan o kapıyı tasarlayıp yapmıştım. Buna benzer çok sayıda eser ürettim. Farklı ülkelere çok eserler gönderdim” dedi.

“HER SENE İKİ SERGİ YAPIYORUZ”

Yaklaşık beş senedir kurslar verdiğini söyleyen Güler, “Kurslar benim için oldukça önemli. Kursiyerlere bu mesleği aşılamak, onlar sayesinde bu sanatı geleceğe taşımayı, bu mesleği olabildiğince yaygınlaştırmayı amaçlıyorum. Her sezonda yaklaşık 40 kursiyerimiz bulunuyor. Kursiyerlerimizi daha çok bireysel yönelimleri, sevdikleri alanlara ve istedikleri tarzlara yönlendirip beraber bir yol alıyoruz. Kursiyerler zaman içerisinde kendi tarzlarını belirlemeye başlıyor ve bu tarzlar üzerinden eserler ortaya çıkıyorlar. Gerçekten iyi diyebileceğimiz ürünler ortaya çıkıyor. Zamanla bunlar birikiyor. Tabii doğal olarak insanın bunları paylaşma isteği doğuyor. Hem kendimizi bir ölçelim tartalım hem de sanatseverlerin, ahşap severlerin böyle bir işin olduğunu, bu işi yapabileceklerini ve esasında ortaya çok güzel eserler çıkarabileceklerini görmelerinin en güzel yolunun sergi olduğunu düşünüyorum. Her sene bir yazın bir de kışın sergi yapmak üzere iki sergi yapıyoruz. Şu anda yaptığımız sergide 2023, 2024 sezonunun bir bölümünde ortaya çıkan eserleri sergiliyoruz. Sergiler eksiklerimizi, hatalarımızı bize gösteriyor. Gelen tepkileri dikkate alıyoruz. Bu anlamda her sene bir diğer seneye göre kendimizi daha fazla geliştirmiş oluyoruz. Bu yönüyle bu sergileri hem bizim açımızdan hem kursiyerlerimiz açısından hem de sanatseverler açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi.

“12 TANE FARKLI ESER HAZIRLIYORUM”

Bir taraftan kurslar verirken diğer taraftan da kendi bireysel sergisine hazırlandığını söyleyen sanatçı Güler, “12 tane eser yapmayı düşünüyorum. Hepsi birbirinden farklı, tamamen ayrı, tamamen farklı stillerde olmak üzere. Bir tane zaten yapmıştım. Şu anda ikincisi diyebileceğimiz “Halı Tüccarı” çalışmam var. Daha çok özgün çalışmalar yapmaya çalışıyorum. Daha önce çalışılmamış, yapılmamış, işlenmemiş mümkünse kendi üretimi ve özgün olan işler yapma gayretindeyim” dedi.

Sanatseverler “Ahşap Oyma Sergisi”ni, 15- 21 Nisan tarihleri arasında saat 10.00 ile 19.00 arasında Bostanlı Sanat Galerisi’nde ziyaret edebilecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir